Genel

Tahkimde İhtiyati Tedbir Kararı Verme Yetkisi

izmir avukat ali berkin denizaslanı

İzmir Avukat Hukuk Bürosu, Denizaslanı Hukuk Bürosu, Fransızca Hukuk Bürosu, İngilizce Hukuk Bürosu, Izmir English Law Firm, Izmır Cabinet D’avocats, Cabinet D’avocats en Izmır, English & Français Law Firm

Tahkimde İhtiyati Tedbir ve İhtiyati Haciz Kararı Verme Yetkisi

Tahkim alanında Türkiye’nin taraf olduğu çok taraflı sözleşmeler olan 1958 New Yoık Sözleşmesi, 1961 Avrupa Sözleşmesi ve Washington Sözleşmesi (ICSID), Türk Tahkim Mevzuatı’nın bir parçasını oluşturmaktadır. Bu sözleşmelerin, hakemlerin ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararı verme yetkisine ilişkin yaklaşımlan incelenecektir. HMUK açısından konuya yaklaşıldığında, hakemlerin ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz karan verme yetkileri bulunmamaktadır. HMUK’un tahkime ilişkin 511-513. maddeleri arasında hakemlere böyle bir yetki tanıyan bir hüküm yoktur. Bu sebeple, Türk Hukuku’nda ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz verme yetkisinin mahkemelerde olduğu kabul edilmektedir. Türk Hukuku’nda hakemler ihtiyati karar verme yetkisine sahip değildirler. Bu sebeple, bir uyuşmazlık tahkim yoluna havale edilmiş olsa dahi, ihtiyati tedbir kararı verme yetkisi mahkemelere aittir. Uyuşmazlığın tahkim yolu ile çözümleneceği öngörüldüğünde, ihtiyati tedbir için mahkemeye müracaat edilecek ve tedbirin verilmesinden itibaren on gün içerisinde tahkime başvurmak gerekecektir. Türk hukukunda hakemler ihtiyati haciz kafan da veremezler. İhtiyati haciz, uyuşmazlık tahkime havale edilmeden önce verilmiş ise, davacının yedi gün içerisinde tahkim yoluna başvurarak dava açması gerekmektedir. Bu sebeple, uyuşmazlığın esasının tahkimde çözülmesi kararlaştırılmasına rağmen, davacının ihtiyati tedbir talebiyle mahkemeye başvurması, tahkim şartının geçerliliğini herhangi bir şekilde etkilemeyecektir. Böyle bir durumda, mahkemenin ihtiyati tedbir veya haciz talebini uygun görmesi durumunda, davacının on gün içerisinde; tahkim şartında kararlaştırdığı üzere tahkim yoluna başvurarak, dava açması gerekmektedir. Tahkim yolu ile çözülen bir uyuşmazlıkta mahkeme ihtiyati tedbir kararı vermiş bulunuyorsa, HMUK’un 112. maddesi uyarınca ihtiyati tedbir kararı kalkacaktır. Böyle bir durumda, lehine karar verilen davacının, hakem kararının tenfizi veya tasdiki için geçecek sürenin dikkate alarak, yine HMUK’nun 112. maddesi uyarınca ihtiyati tedbir kararı veren mahkemeden tedbirin devamına karar vermesini istemesi yerinde olacaktır.

Doç. Dr. Ziya Akıncı

İzmir Avukat, İzmir Tanıma Tenfiz Avukatı, Tahkim Hukuku

Bir önceki yazımız olan Ceza Muhakemesinde Kısmi Kesinleşme başlıklı makalemizi de okumanızı öneririz.

İlgili Yazılar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir