Genel

İşçi ve İşverenler! Düzenlediğiniz İbraname Borçlar Kanunu’na Göre Geçerli Olmayabilir!

izmir avukat ali berkin denizaslanı

İZMİR İŞÇİ İŞVEREN AVUKATI ALİ BERKİN DENİZASLANI

İZMİR AVUKAT – DETAYLI BİLGİ İÇİN ARAYIN.

İşçi ile işveren arasındaki en önemli ihtilaflardan bir tanesi Hizmet Sözleşmesi’nin sona ermesi akabinde işçiye kazanmış olduğu hak ve alacaklarının ödenip ödenmediğinin tespitidir. Bu noktada ödemeyi gösterir nitelikteki ibraname gerek işçi ve gerekse işveren nezdinde ispat açısından oldukça önemli bir belge olarak karşımıza çıkmaktadır.

İbraname en geniş ve özet tanımıyla; “aklama belgesi” anlamına gelir. İş Hukuku kapsamındaki ibraname ise; işçinin işten ayrılırken gerek İş Hukuku ve gerekse Hizmet Sözleşmesi kapsamındaki her türlü hak ve alacağını aldığını gösterir belgeye denir ve kural olarak Hizmet Sözleşmesi’nin sona ermesini müteakiben düzenlenir.

İbra sözleşmeleri İsviçre Medeni Kanunu’nun 115. maddesinde düzenlenmiş olmasına karşın, 818 sayılı Borçlar Kanunu (mülga) ile 4857 sayılı İş Kanunu’nda herhangi bir düzenleme bulunmamakta idi. Bu nedenle mahkemeler tarafından Yargıtay içtihatları doğrultusunda karar verilirdi. Örneğin; Yargıtay’ın yerleşmiş içtihatlarına göre iş ilişkisi devam ederken alınan ibranameler geçersizdir. Zira işçi alın teri karşılığında kazanmış olduğu ücret ile geçinir ve işçinin işveren ile arasındaki iş ilişkisi sona ermeden, bir başka ifadeyle henüz hak kazanmamış olduğu (doğmamış) alacakları için ibraname imzalamış olması genel hukuk kurallarına aykırı olduğu gibi, hayatın olağan akışına ve hakkaniyet kurallarına da tamamen aykırıdır.

İbranamenin yasalarda açıkça düzenlenmemesi nedeniyle uygulamada birçok yanlış bilgi doğru gibi kulaktan kulağa yayılmış ve hatalı olarak uygulanmıştır ve ne yazık ki halen uygulanmaktadır. Bu yanlış ve hatalı uygulamalar ise bazen işçilerin ve bazen de işverenlerin zarara uğramasına neden olmaktadır.

Yasalarda bulunan bu eksiklik 1 Temmuz 2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 420. maddesi ile giderilmiş olup, aslında Yargıtay içtihatları doğrultusunda yıllardır neredeyse sözlü kural halinde uygulama alanı bulan hususlar yazıya dökülmüş ve kanun maddesi halinde getirilmiştir.

Peki yeni düzenlemeye göre işçi ve işverenler ibranamede hangi hususlara dikkat etmelidir?

  • İbraname yazılı olmalıdır

  • Hizmet Sözleşmesi’nin sona erme tarihiyle ibraname tarihi arasında en az 1 aylık süre bulunmalıdır

  • İbranamede, ibra konusu alacakların türü (kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, ücret alacağı, fazla mesai ücreti, yıllık izin ücret alacağı vb) tek tek ve bedelleriyle birlikte yazılmalıdır

  • Ödemeler banka kanalıyla yapılmalıdır

İbranamenin geçerlilik koşullarını düzenleyen Türk Borçlar Kanunu’nun 420. maddesi, ibranamenin bu koşulları taşımaması halinde kesin olarak hükümsüz (geçersiz) olacağını hiçbir tartışmaya yer vermeyecek şekilde açık ve net olarak ifade etmiştir. Ancak bu noktada önemle belirtmek gerekir ki; kısmi ödeme hallerinde gerek Yargıtay’ın kökleşmiş içtihatları ve gerekse 420. madde uyarınca işçiye yapılan ödemenin makbuz hükmünde olduğu kabul edilmektedir. Ancak burada dahi ödemenin banka kanalıyla yapılmış olması zorunludur.

Diğer yandan, yukarıda belirtilen 1 aylık bekleme süresi ibranamenin düzenleme tarihi ile ilgili olup, ifayı durdurmaz. Dolayısıyla işveren işçiye ödeme yapmak için 1 aylık süreyi beklemek zorunda değildir.

Dikkat edilmesi gereken noktalardan bir tanesi de; ibranamenin geçerliliğinin düzenlendiği tarihte yürürlükte bulunan mevzuata göre yorumlanacağıdır. Zira sözünü ettiğimiz 420. madde hükmü 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe girdiğinden, 01.07.2012 tarihinden sonra düzenlenen ibranameler için uygulama alanı bulacaktır. Bir başka deyişle, 01.07.2012 tarihinden önce düzenlenen ibranamelerin geçerliliği sorunu yukarıda da belirttiğimiz gibi Yargıtay içtihatları ışığında değerlendirilecek ve çözüm bulacaktır.

Netice itibariyle; çalışma hayatında işçi ile işveren arasındaki ilişkide en sık duyulan kelimelerden bir tanesi olan ve uygulamada hukuksal bir yanlışlık yapılmaması adına çoğunlukla biz meslek mensupları tarafından düzenlenen “ibraname”nin hazırlanmasında yukarıda değindiğimiz hususlara dikkat edilmesini önermekteyiz.

Av. Ali Berkin Denizaslanı

Yorum yapmak için tıklayın.

Bir önceki yazımız olan Arabuluculuk Hakkında Merak Edilenler başlıklı makalemizde aile hukuku, ali berkin denizaslanı ve alsancak boşanma avukatı hakkında bilgiler verilmektedir.

İlgili Yazılar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir