BOŞANMA DAVA DİLEKÇESİ HAZIRLANIRKEN NELERE DİKKAT EDİLMELİDİR?

İZMİR BOŞANMA AVUKATI

BOŞANMA DAVA DİLEKÇESİ HAZIRLANIRKEN NELERE DİKKAT EDİLMELİDİR?

Boşanma dava dilekçesi hazırlanması oldukça teknik bir konudur. Davanın nerede açılacağı, hangi vakıaların davada yer alacağı ve her bir vakıanın nasıl ispat edileceği, taleplerin nasıl oluşturulacağı;  karşı dava ihtimali de dikkate alınarak hesap edilmelidir. Boşanma dava dilekçesi hazırlanırken; her bir vakıa, hukuksal mahiyeti yönünden tek tek değerlendirilmeli, mümkün olduğunca somutlaştırılmalı ve mutlaka delillerle ilişkilendirilmelidir.  Hal böyle iken, şablon şeklinde hazırlanan boşanma dava dilekçelerini kullanmak maalesef yapılan ilk hatadır.

BAŞANMA DAVASINI KİMLER AÇABİLİR?

Boşanma davası, Kanun önünde evli olan çiftlerden birinin diğerine karşı açabileceği bir davadır. Salt fiili birliktelik şeklinde sürdürülen veya Kanun önünde evli sayılmayan dini nikahlı çiftlerin bu davayı açmakta hukuki yararları olmadığı gibi dava açılması halinde, dava konusunun yokluğundan dava usulden reddedilecektir. Ayrıca kişi, dava açmak için avukata vekalet vermiş ve dava hazırlığına girişmiş olsa bile dava açılmadan evvel ölmüş ise artık bu dava açılamaz, yanlışlıkla açılmış ise dava konusuz kaldığından yine dava usulden reddedilecektir.

Bu davanın çiftlerin çocukları veya diğer yakınları tarafından açılması mümkün değildir. Boşanma kişiye sıkı sıkıya bağlı haklardandır. Temyiz kudretini kaybetmiş bir kişinin vasisi tarafından MK 166/3 uyarınca anlaşmalı boşanma beyanında bulunabilmesi mümkün değildir. Ancak, vasinin boşanmaya ilişkin talebi MK 166/1-2 uyarınca incelenmeli ve toplanan delillere göre karar verilmelidir.

Evliliğin “Butlan Davası” ile sona erdirilmesi,  “Boşanma Davası” değildir, bu sebeple karıştırılmamalıdır. Butlan davası, boşanmanın aksine Cumhuriyet Savcısı tarafından veya ilgisi olan herkes tarafından açılabilir.

BOŞANMA DAVASI NEREDE AÇILIR?

Medeni Kanun’un 168. Maddesi uyarınca – Boşanma veya ayrılık davalarında yetkili mahkeme, eşlerden birinin yerleşim yeri veya davadan önce son defa altı aydan beri birlikte oturdukları yer Aile Mahkemesidir. Aile mahkemesinin bulunmadığı yargı çevrelerinde ise dava, aile mahkemesi sıfatıyla yargılama yapmaya yetkili olan asliye hukuk mahkemesinde açılabilecektir.

BOŞANMA DAVASI NE ZAMAN AÇILIR?

Öncelikle boşanma davası, boşanma sebepleri devam ettiği sürece her zaman açılabilir. Burada dikkat edilmesi gereken husus boşanma sebebi ortadan kalktıktan sonra, üzerinden uzunca bir zaman geçmiş ise artık bu sebebe dayanılarak dava açılamayacağıdır.

Özel boşanma sebeplerinden olan “Zina, Hayata karşı Kast, Pek Kötü Veya Onur Kırıcı Davranış” durumunda boşanma davasının,  sebebin öğrenilmesinden itibaren altı ay ve her halükarda beş yıl içinde davanın açılmış olması gerekir. Bu süre hak düşürücü süredir. Ayrıca bu süreler henüz geçmemiş olsa bile affeden taraf, dava hakkını kaybeder. Affın şekli konusunda bir kural yoktur. Affın,  affeden eşin serbest iradesine dayanmak koşuluyla açık veya örtülü olması mümkündür.

BOŞANMA SEBEPLERİ NELERDİR?

Öncelikle belirtmekte fayda var, kanunda gösterilen boşanma sebepleri dışında başka bir sebeple boşanma davası açılamaz ve karar verilemez. Boşanma sebepleri mutlak ve nispi boşanma sebepleri olarak ikiye ayrılır. Mutlak boşanma sebeplerinde kanunda gösterilen bu olgunun ispatı halinde artık bu durumun diğer eş işçin ortak hayatı çekilmez hale getirip getirmediği araştırılmaz.

Mutlak Boşanma Sebepleri

1. Zina
2. Hayata Kast
3. Pek Kötü veya Onur Kırıcı Davranış
4. Terk
5. Eşlerin Anlaşması
6. Ortak Hayatın Yeniden Kurulamaması

Nispi Boşanma Sebepleri

1. Suç İşleme
2. Haysiyetsiz Hayat Sürme
3. Akıl Hastalığı
4. Evlilik Birliğinin Sarsılması

Her bir boşanma sebebi için ayrıca özel hükümler söz konusu olup Müvekkil ile yapılan görüşmede edinilen bilgilerin bu özel şartları karşılayacak çerçevede boşanma dava dilekçesine yansıtılması gerekmektedir. Boşanma dava dilekçesinde, davanın halline tesir etmeyip aleyhe hususları hatırlatabilecek ve aleyhe kullanılmasına neden olacak gereksiz ayrıntılara girmekten kaçınılmalıdır. Boşanma dava dilekçesinin hazırlanmasında en önemli husus, Kanunun gösterdiği boşanma sebeplerine ait unsurların,  Yargıtay uygulamaları da dikkate alınarak somut hale getirilip görünür kılınması ve kanuni delillerle ispatının sağlanmasıdır.

BOŞANMA DAVA DİLEKÇESİNİN ZORUNLU UNSURLARI NELERDİR?

Boşanma dava dilekçesi de hazırlarken diğer davalarda olduğu gibi HMK 119 gereğince dava dilekçesinde aşağıdaki hususlar mutlaka bulunmalıdır.

a) Mahkemenin adı.

b) Davacı ile davalının adı, soyadı ve adresleri.

c) Davacının Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası.

ç)Varsa tarafların kanuni temsilcilerinin ve davacı vekilinin adı, soyadı ve adresleri.

d) Davanın konusu ve malvarlığı haklarına ilişkin davalarda, dava konusunun değeri.

e) Davacının iddiasının dayanağı olan bütün vakıaların sıra numarası altında açık özetleri.

f) İddia edilen her bir vakıanın hangi delillerle ispat edileceği.

g) Dayanılan hukuki sebepler.

ğ) Açık bir şekilde talep sonucu.

h) Davacının, varsa kanuni temsilcisinin veya vekilinin imzası.

Bunların yanı sıra Boşanma dava dilekçesinde  “Açıklamalar Bölümü” nün 4 bölümden oluşturulması ve kendi içindeki vakıaların kronolojik olarak aktarılması,  doğru ve faydalı bir teknik olacaktır.

1. Boşanma Sebeplerine İlişkin Açıklamalar
2. Davacı ve Davalının Sosyal Ekonomik Durumu
3. Velayet – Çocuklarla Kişisel İlişkinin Düzenlenmesi-Nafaka Talebi
4. Maddi ve Manevi Tazminat Talepleri

Şeklinde oluşturulabilecek bölüm başlıkları altında bunlara ilişkin vakıalar, dilekçenin netice-i talep bölümünü destekleyecek şekilde ve hukuki sebep ve delilleri gösterilerek açıklanmalıdır.

Boşanma dava dilekçelerinde dikkat edilmesi gereken diğer husus da: Dilekçedeki vakıaların birbiriyle çelişmemesi, ikrar manasına gelebilecek aktarımlardan ve iddianın dokunulmazlığı sınırını aşan suç sayılabilecek ifadelerin kullanılmamasından kaçınılmasıdır.

SONUÇ: Boşanma dava dilekçelerinde en çok yapılan hatalar,   davanın yanlış sebebe dayanılarak açılması, ispatı olmayan sebeplere yer verilerek asıl boşanma sebebinden uzaklaşılması, hak düşürücü süreler geçtikten sonra davanın açılması, dilekçede aleyhe kullanılabilecek vakıalara yer verilmesi, yanlış kronoloji oluşturulması, vakıaların delillerle ilişkilendirilmemesi ve netice-i talebin doğru oluşturulmaması olarak karşımıza çıkmaktadır.  Standart dilekçeler üzerinden dava açma yoluna gidilmesi bu hata riskini arttırdığından,  doğru düzenlenmiş ve planlanmış bir dava dilekçesiyle bu süreci başlatmak, olası hak kayıplarının önüne geçebilecektir.

SON NOT.1: MAKALEDE BELİRTİLEN VE DİĞER HUKUKİ KONULU SORUNLARINIZDA BİLGİ EDİNEBİLMEK İÇİN SAYFAMIZDA YER ALAN BİZE ULAŞIN BÖLÜMÜNDEN SORULARINIZI SORABİLİRSİNİZ.

SON NOT.2: MAKALEMİZİN FAYDALI OLMASINI TEMENNİ EDERİZ. İŞ VE İŞLEMLERİNİZE ÖZEL DURUMLARIN OLABİLECEĞİNİ UNUTMAYINIZ. BU UĞURDA HAK VE ZAMAN KAYBINA UĞRAMAMANIZ İÇİN MUTLAKA AVUKATINIZA DANIŞMANIZI TAVSİYE EDERİZ.

Bir önceki yazımız olan Kapsamımız - Denizaslanı Hukuk Bürosu başlıklı makalemizde izmir avukat, izmir avukat hukuk bürosu ve izmir fransızca avukat hakkında bilgiler verilmektedir.